Necmi ÜNLÜ

Tarih: 27.11.2019 12:49

TİCARET AHLAKI

Facebook Twitter Linked-in

Ticaret, bir eşyayı, bir ürünü belli bir bedel ile vadeli yâda peşin satmaktır. Ticaretin diğer adına halk arasında alış-veriş denir.

İslâm’da ticaret; mühim bir kazanç yoludur. Allah-u Teâlâ ayeti kerimelerde buna değinmiştir. “Yeryüzünde sizin için geçimlikler yarattık.” 1

“Size yeryüzünü boyun eğdiren O’dur. Öyleyse yeryüzünde dolaşın. O’nun verdiği rızıktan da yiyin. Nihayet dönüş O’nadır.” 2

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor; “Rızkın onda dokuzu ticarettedir.” Geçimini sağlamak için çalışan hirfet ve san’at sahiplerini Cenab-ı Hakk sever” 3

“Yediğinizin en temizi kendi kazancınızdan olandır.” 4

Helal kazanç Müslümanlar için farzdır. Helal kazanç elde etmek için çalışıp kazanmak farz olduğu gibi; alış-verişle/ticaretle uğraşan her Müslüman’ın ticari muamelelerle alakalı, lüzumlu bilgileri öğrenmesi de farzdır.

İslâm dini, rızkın onda dokuzunun ticarette olduğunu haber vermiş ve meşru kazanç yollarına teşvik etmiştir. İnsanlar, ihtiyacı olan gıda maddelerini, giyim eşyasını ve günlük işlerinde kullanacağı aletleri, ticarethanelerden kolayca temin edebilmektedir. Tarlasından çıkardığı toprak mahsullerini ve fabrikasında ürettiği eşyayı ticaret borsalarında pazarlama imkânı bulmaktadır. Ticaret ihmal edilecek olursa arz ve talep dengesi bozulur, kişi ihtiyacı olan şeyleri bulamaz ve malını değeri ile satamaz…

Ticarette üzerinde durulması, bilinmesi ve riayet edilmesi gereken şey, “Ticaret ahlakı"dır. Bir işte başarılı olmanın sırrı; ahde vefa, sözleşmeye sadakat, karda kanaat ve imalatta dürüstlük gibi ahlak ölçülerine bağlı hareket etmekte gizlenmiştir.

İslâm her şeyde olduğu gibi ticarette de ölçülü olmayı, satışa hile katmamayı öngörmüştür. İslami usullere göre satışa sunulan malın kusuru gizlenmemelidir. Bu durum, müşterinin aldanmasına ve zarara uğramasına sebep olur. Bu noktada, bizleri uyaran Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır; “Kim ayıbı (bulunan bir malı) o (kusuru)nu açıklamadan satarsa, Allah’ın daimi gazabı içinde kalır ve melekler durmadan ona lanet eder ”

Asr-ı saadette şöyle bir örnek var. Sevgili Peygamberimiz, buğday satan bir kimsenin o yanından geçiyordu. Elini yığının içine soktu ve bir avuç buğday çıkardı. Yığının üstü kuru olduğu halde avucunun içindeki taneler yaştı. Peygamber (s.a.v.) mal sahibine bunun sebebini sorduğunda, yağmurdan ıslandığını söyledi. Peygamberimiz, “İnsanların görebilmesi için onu açığa koymalı değil miydin? ” buyurdu ve şöyle devam etti: “(Bizi) aldatan, bizden değildir ” Dinimizin emrettiği çalışma, sadece kazanç elde etme fikrine dayalı değildir. Kazancın “helal” olması ve ticaret ahlakının gerektirdiği “dürüstlük” içinde hareket edilmelidir. “Doğru, güven duyulan bir tacir, (kıyamet günü) peygamberlerle, sıddıklar ve şehitlerle beraber (haşr) olacaktır. ” 6

Dipnotlar:

1- Hicr suresi, 20. Ayet

2- Mülk suresi 15. Ayet

3- Münavi.

4- Ebu Davud.

5- Tac, 2/196.

6- Tac, 2/197


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —