Bizim küçüklüğümüzde, gençliğimizde dini konularda küçük büyük herkesin az çok bilgisi olurdu. Kişi dinle ilgili, ibadetle ilgili olsun yada olmasın asgari düzeyde bilgi sahibiydi. Anadan, atadan doğru - yanlış anlatımlarla, birçok konu hakkında bilgi sahibi olunurdu. Eksiği fazlası vardı tabi. Konuyu fazla genişletip, geriye dönmeyi zorlaştırmamak kaydıyla, çocukluğumuzda anlatılan korkunç masallar, hikâyeler sebebi ile beynimizde kaçımızın kalıcı korkuları kalmamıştır ki?
Sosyal medyada son zamanlarda adrese teslim bazı röportaj, soru-cevap şeklindeki yapay yayınları dışarıda bırakır isek; ülkenin hatta dünyanın gidişatına dair gayet net mesajlarla da karşılaşıyoruz. Birilerinin kendi konfor alanlarını bozmamak, maddi ve manevi sömürülerine el uzatılmasını engellemek üzere iddia ettikleri gibi, Türkiye'deki insanların dindarlaşmasının artması diye bir şey olmadığını bu sosyal medyadaki örneklere bakarak anlayabiliriz. Aksine kasıtlı ve inceden işleyişler ile özellikle dinden ve dindarlaşmaktan uzaklaştırma çabalarının arttığını, kendi çocuklarımızdan da rahatlıkla anlayabiliriz.
Geçen bir sohbet esnasında bir arkadaş şimdiki İlahiyat Fakültesi mezunlarının eskiden mezun olan imam hatip lisesi mezunları kadar bilgi sahibi olmadıklarından dem vurdu. Bu bilgi bir yana, ben şunu kesinlikle iddia edebilirim ki şimdiki lise mezunlarının çoğunluğu bizim zamanımız-daki ilkokul mezunları kadar dini bilgilere sahip değiller. ilkokul bitirinceye kadar, beş vakit namazlarda okunacak en az 10 sure ezbere, hem de iyi derece denecek kapasitede ezbere, bilinir ve okunurdu. Şimdiki durumu siz kıyaslayın artık.
Komplo teorilerine inanmamak elde değil. Siz komplo teorisi deyip geçiştirin. Simpsonlar ne dedi de çıkmadı Allah aşkına… Dünyayı dinden uzaklaştırmak isteği ile ilgili 1900'lü yıllara dayanan teoriler o günlerde komplo teorisi diye nitelendirilirken, bugün aynen gerçek-leşmiş bir olay olarak görülmüyor mu? Hangi Hristiyan ülkesinde veya hangi İslam ülkesinde gerçekten dinine bağlı olanların oranı, olmayanların oranından daha fazla ki? Bırakın dini yaşantımızı, bizi kültürümüzden, gelenek ve göletlerimizden dahi koparmadılar mı?
Allah aşkına dinden- imandan, kültürden, gelenek - görenekten uzaklaşan insanoğlu, bu gün itibari ile bencilliği zirve mertebesinde ya-şayan bir topluluğa dönüşmedi mi? Bunun dönüşeceğini 1900'lü yıllarda söyleyen kitaplar, yazan insanlar komplocular mı idiler? Global dünya dediler bir başladılar, bizi, biz insanı, insan yapan değerlerden arındırarak hayvanlığa ve hayvanı bile aratır hale getirdiler. Bilmeyenlere öğretmek, unutanlara hatırlatmak için söylüyorum: Allah, kendinden uzaklaşanların esfel-i sefiline (hayvandan da aşağı konuma) duruma döneceğini 1400 yıldır söylemiyor mu?
Sözleri, tavırları ve davranışları kendinden menkul bazı din bilginleri (?) kabul etmese de kıyamet alametlerinin çoğunluğunun gerçekleştiğine ben inanıyorum. Şimdi alıntılayacağım kıyamet alametlerini sizin de kendi anlayış ve bilgi birikiminizle değerlendirmenizi istiyorum. Fakat alıntılayacağım ve aktaraca-ğım bu kıyamet alametlerinin Hz. Peygambere ait olmadığını düşün-seniz bile yaklaşık 1.100 yıl önce (en geç) söylendiğini de aklınızın bir tarafında tutun lütfen:
(Erkek erkekle, kadın kadınla yetinmedikçe, kıyamet kopmaz.) [Hatib]
(Fitneler artmadıkça, kıyamet kopmaz.) [Buhari]
(İnsanlarda cimrilik artar ve kıyamet kötülerden başkası üzerine kopmaz.) [İ.Neccar]
(Ahlaksızlık ve fuhuş açık olmadan komşular kötüleşmeden hainler emin, eminler hain sayılmadan, akrabalık arasında soğukluk olmadan kıyamet kopmaz.) [İ. Ahmed]
(Yemin ederim ki, cimrilik, fuhuş meydana çıkmadıkça, emine hıyanet edilip, haine güvenilmedikçe, iyiler helak olup kötüler kalmadıkça kıyamet kopmaz.) [Hakim]
(Yağmurların bereketi kaldıkça kıyamet kopmaz.) [Ebu Ya’la]
(Yeryüzünde Allah diyen Müslüman kaldıkça kıyamet kopmaz.) [Müslim]
(Zamanda yakınlık olmadıkça, bir yıl bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir gün, bir gün bir saat gibi kısa gelmedikçe kıyamet kopmaz.) [Tirmizi]
(İlim kalkmadıkça, depremler, katliamlar çoğalmadıkça kıyamet kopmaz.) [Buhari]
(Mal çoğalıp artmadıkça kıya-met kopmaz. Öyle ki, zekât verilecek kimse bulunmaz. Birine zekât teklif edilince, “Benim buna ihtiyacım yok” der.) [Buhari]
(İki büyük taife, davaları bir olduğu halde, çarpışmadıkça, kendilerine Allah’ın resulüyüm [peygamberim] diyen yalancılar çıkmadıkça kıyamet kopmaz.) [Buhari]
(Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça, taşlar bile, “Ey Müslüman şu arkamda gizlenen Yahudi’yi öldür” diye haber vermedikçe kıyamet kopmaz.) [Buhari]
(Yetmiş tane resulüm diyen yalancı çıkmadıkça kıyamet kopmaz.) [Taberani]
(Erkekler azalacak, kadınlar çoğalacak.) [Buhari]
(Bir erkek çocuk bir kadın gibi kıskanılmadıkça kıyamet kopmaz.) [Deylemi]
(Livata mubah sayılmadıkça, gökten taş yağmadıkça kıyamet kopmaz.) [Deylemi]
(Çocuklar öfkeli olmadıkça, büyüğe saygısızlık yapılmadıkça kıyamet kopmaz.) [Harâiti]
(Kıyamet kopmadan yüz yıl öncesinde yeryüzünde Allah’a ibadet eden kalmaz.) [Hâkim]
(“Keşke şu kabirdeki ben olsaydım” denmedikçe kıyamet kopmaz.) [Müslim]
(Deprem, fitne, katillik artmadıkça, kıyamet kopmaz.) [Buhari]
(Kardeşler farklı dinden olmadıkça kıyamet kopmaz.) [Deylemi]
(Kötüler dünyaya hâkim olmadıkça kıyamet kopmaz.) [Tirmizi]
(Kıyamet ancak kötü insanların başına kopar.) [Müslim, İbni Mace]
(Kur’an-ı kerim kalkmadıkça kıyamet kopmaz.) [Ebu Nuaym]
Üzerinde tartışılacak bazı maddeler olmakla birlikte çoğunluğu sizin de gözünüzün önünde gerçekleşen olaylar değil mi? Yaşı 50 ve üzerindekiler son 50 - 60 yılda toplumumuzun hatta tüm toplulukların ne kadar değişikliğe uğradığını görmüyor mu?
Bir kısmını da haftaya bıraktım alametlerin ki haftaya geniş açı ve derinlikli analiz ile konuya devam edebilelim. Okumak da zor uzun olunca yazıyı. İşiniz rast gitsin.
Hayat size, siz hayata gülümseyin ve gülümsetelim birbirimizi, kıyamet kopmadan, her şeye rağmen…
Kolaylıklar dilerim.