

Lozan, Türk halkının ittifak senedi, nikâh akdidir. Bu ittifak, öyle bir ittifaktır ki, yaşamak için, var olmak için zorunlu bir ittifaktır. Bu bir nikâh akdidir. “İyilikte, hastalıkta, iyi günde, kötü günde…” diye devam eden nikâh memurunun temennisi gibi aynen. Anadolu’da evlerin baş köşelerine asılan kutsal kitabın asılması gibi çerçeve içinde asılı duracak kutsal bir akittir.
“Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir” diye tanımlanan muhteşem bir adlandırmanın adıdır Lozan. Bu söz öbeği laf olsun diye söylenen söz değildir. Bu o sözden çok öte, devlet olarak var olmanın gereğidir.
Millî Mücadelenin (1919-1922) zaferle sonuçlanmasının ardından İsviçre’nin Lozan şehrinde çok uzun görüşmeler, tartışmalardan sonra 24 Temmuz 1923 yılında imzalanan, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda tescillenmesinin adıdır Lozan!
Yurdumuzu işgal eden batı emperyalimizin şımarık çocuğu Yunanistan’ın işgal ettiği Anadolu topraklarından sürülüp çıkarılmasının tescilinin adıdır Lozan!
Bizi yurtsuz koymak, yok etmek isteyen, bizi bölmeye çalışan emperyalist devletlere karşı elde ettiğimiz zaferin adıdır Lozan!
Fransa’ya, batı devletlerine tanınan imtiyazlarla gelişimin önünü tıkayan, yer altı, yer üstü zenginliklerimizi sömürmenin dik alası olan kapitülasyonların yırtılıp atılma-sının adıdır Lozan!
Barış görüşmelerinde, mücadeleci, kıvrak zekalı Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’yı Türk tarihine, yarınlarımıza armağan eden antlaşmanın adıdır Lozan!
İşgale boyun eğmenin, teslimiyetin, topraklarımızın batı devletleri arasında pay edilmesi olan Sevr’in çöpe atılmasının adıdır Lozan.
Lozan’a hezimettir demek, insanın akli melekelerini kaybetmesi demektir. Evet On İki Ada, Patrikhane’nin statüsü, Kerkük Musul ve Osmanlı’nın borçlarının ödenmesi… konuları halledilememiş, doğru!
Peki üç kıtaya hükmeden Osmanlı’nın kaybettiği toprakları, Yeni Türk Devleti mi kaybetti, On İki Ada, 1912 de Balkan Savaşı sonrasında İtalyanlara bırakılmadı mı?
Peki Kurtuluş Savaşı yıllarında donanmamız var mıydı?
Peki On İki Ada için deniz savaşı nasıl olacaktı?
Kerkük - Musul sorunu Lozan’da çözülemedi, bu sorun da aynen Hatay sorunu gibi milli bir mesele olduğunu söylemedi mi Mustafa Kemal?
Kerkük -Musul sorunu tam çözülecekken, İngiltere’nin desteği ile ayaklanan Şeyh Sait İsyanı Kerkük ve Musul’un elden gitmesine sebep olduğunu, neden bilmezden gelirler, bilen eden var mıdır?
Lozan ile ilgili sayfalar tutan bir araştırma yazısı yazı-labilir, ancak yeni tip okur, uzun yazılardan ürküyor, o açıdan “deneme tarzında kısa bir metin olsun istedim. Bu yazıyı kaleme almamdaki temel maksadım, Lozan’ın yüz yıl sonra geçerliğini yitireceğini ve madenlerimizin çıkarılması konusundaki “gizli maddeleri,” olduğunu söyleyenlere inanmayın demek için.
Bağımsızlığın, özgürlü-ğün adıdır Lozan, yüz ikinci yılında, yüz iki pare top atışları ile kutlanacak bayramın adıdır Lozan; kutlu olsun!
Atatürk'le, Cumhuriyet'le, Lozan’la nice yüz yıllara…