İzbe sokak kasvetli pencere
Ağaçlara karışmış caddeler
Issız gecede müphem nokta
Bir siluet uzanıyor bozkıra
Kurşuni üşümedir sokaklar
Merhamet gibi ekmek kokusu
Gizli bahçede serin kuyu
Taşlara sızar sabahın buğusu
Işığı sızdırır eğri çatılar
Fesleğeni uyandırır kanat sesi
Dizleri sızlayan mutlu çocuklar
Omzuna vurur sıcak nefesi
Yabancı bir adımsa sokakta
Köşeler keskinleşir aniden
Uğultuyla eğilir evler
Merakla büyür pencereler
Çınar altı kahvesi masalar
Uzar zaman sonsuza değer
Bardak diplerinde eski sohbetler
Bozkırı sarar yanık türküler
Yaşmaklara ilişmiş dualar
Tespih gibi döner günler
Aynı meridyende aynı geceler
Ezanla başlar ezanla biter
