Necmi ÜNLÜ


İNFAK


                Her şeyden önce İslâm Dininin en önem verdiği konuların başında birlik olmak gelir. Çünkü gerek Kur’ân-ı Kerîm’de ve gerekse Hz. Peygamberin (asm) hadislerinde en çok işlenen konu birlik olmak, birlikte hareket etmek, bir vücudun azaları gibi olmak ve birbirimizi Allah Rızası için sevmektir.        

                Bu mealde Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Ke-rîm’de şöyle buyurur: “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’ân’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” 1

                “Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”2               

                “Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” 3                

                Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını kıyamet günü örter.” 4              

                “Kim bir mü’minin dünyevî kederlerinden birini giderirse, Allah da onun Kıyamet günü kederlerinden birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah’da ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir Müslümanı örterse, Allah da onu dünya ve âhirette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da onun yardımındadır. Kim ilim aramak düşüncesiyle bir yola düşerse, Allah onun cennete olan yolunu kolaylaştırır. Bir grup, Allah’ın kitabını okumak ve aralarında tedris etmek üzere Allah’ın evlerinden birinde toplanırsa, üzerlerine mutlaka sekîne iner ve onları rahmet kaplar, melekler onları sarar. Allah da onları yanında bulunan mukarreb meleklere anar. Bir kimseyi ameli yavaşlatırsa, nesebi hızlandıramaz.” 5

                Bu konuda birlik olunmasını isteyenlerin önce kendi içinde bir bütünlük arz etmesi gerekir. Yani devleti yönetenler kendi içlerinde bu bütünlüğü sağlamalı ve topluma da örnek olmalıdırlar. Kendi içlerinde bu bütünlüğü sağlayamadıkları takdirde “gelin birlik olalım” demekle birlik olunmaz. Birleştirici bir dil kullanmaları gerekir. Bu konuda tarihî bir olayı nakletmek istiyorum. Fatih Sultan Mehmed Padişah olunca hocası Molla Güranî (1410-1488), Fatih’e şöyle bir mektup yazar: “Sen öyle bir camianın ortasında bulunuyorsun ki, Sen’den ne sudur ederse toplumda o görülür.” Her devlet yöneticisi bu mektubun kendilerine yazıldığını düşünmeli ve sorumluluklarının bilinci içinde hareket etmeleri gerektiğinin idraki içinde olmalıdırlar.

 

 

Dipnotlar:

1- Âl-i İmrân Sûresi, 3/103.

2- Enfâl Sûresi, /846.

3- Buharî, Edeb 27; Müslim, Birr 66.

4- Ebû Dâvud, Edeb 46, (4893); Tirmizî, Hudud 3, (1426); Buhârî, Mezâlim 3, İkrâh 7; Müslim, Birr 58, (2580).

5- Müslim, Zikr 38, (2699); Ebû Dâvud, Edeb 68, (4946); Tirmizî, Hudud 3, (1425); Birr 19, (1931); Kırâat 3, (2946).

YAZARLAR