Meydana gelen üzücü olaylardan sonra Mü'minlerin görevi yardımlaşmak, dayanışmak, birlik ve beraberlik içinde hareket etmektir. Özellikle muhtaç ve zor durumda olan insanlara azami bir şekilde yardımcı olmak bir iman görevimizdir:
"Herkesin yöneldiği bir yönü vardır. Öyleyse siz de hayırlı işler yapmada birbirinizle yarışın. Nerede olursanız olun Allah hepinizi bir araya getirir. Kuşkusuz, Allah her şeye güç yetirendir." (Bakara [2] 148).
Bundan dolayı kimisi malıyla, kimisi emeği veya canıyla zor zamanlarda yardım etmek zorundadır. Bunu yaparken de inanç, bölge, cinsiyet vs. gibi etkenlerle hareket etmemek de bir başka görevdir. Çünkü yardım ettiğimiz her kim ise, sonuçta o da Rabbimizin bir kulu değil midir?
Afet bölgelerinde her türlü yardımı götüren, dağıtan, yıkıntılar arasından can kurtarmaya çalışan insanlar, Yüce Rabbimiz katında çok değerli bir iş yapmaktadırlar:
“Bir canı yaşatan / kurtaran, tüm insanları yaşatmış gibi olur.” (Kur’an, Maide [5] 32).
Her afet sonucunda insanlarımızın yardım ve kurtarma konusunda göstermiş oldukları olağanüstü gayret gerçekten her türlü övgünün üstündedir. İnsanımızın adeta yağmur gibi yardım yağdırması hepimizin gönlünü ferahlatan, gururlandıran bir hareket. Rabbimiz yapılan tüm hayırlı gayretlerden razı olsun. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Demirci'de de yapılan bu güzelim faaliyetler yüreğimize su serpiyor.
Bu tür afetlerde hayatını kaybetmiş olan insanlarımıza Rabbimiz rahmetiyle muamele etsin. Bizi ve tüm insanları başka afetlerden korusun. Canıyla, malıyla iyilikte yarışan gönüller var olsun.