Dr. Nurullah ABALI


EN BÜYÜK GÜNAH KUL HAKKI DEĞİL MI?

"... Fakat bir insan hangi günahı işlemiş olursa olsun o günahtan zamanında vazgeçer ve onu gerektiğinde telafi ederse hiçbir günah Allah’ın bağışlama sıfatından daha büyük değildir. Ancak Allah’ın bağışlamayacağını söylediği tek günah, şirk üzere ölmektir (Nisa [4] 48, 116)..."


               Halk arasındaki bir inanışa göre Allah, dağlar kadar çok günahınız olsa bile bağışlarım, yeter ki karşıma kul hakkı ile çıkmayın, demiş. Oysaki bu inanışın Kur’an’da herhangi bir dayanağı yoktur.

               Kul hakkı elbette çok tehlikelidir. Nisa [4] 10 ve 29, bir insanın bir başka insanın malını yememesi noktasında son derece sert ifadelere sahiptir. Bu açıdan kul hakkının elbette bir cezai karşılığı vardır. Fakat bir insan hangi günahı işlemiş olursa olsun o günahtan zamanında vazgeçer ve onu gerektiğinde telafi ederse hiçbir günah Allah’ın bağışlama sıfatından daha büyük değildir. Ancak Allah’ın bağışlamayacağını söylediği tek günah, şirk üzere ölmektir (Nisa [4] 48, 116).

               Bu vesileyle nelerin şirk olduğunu kısaca hatırlayalım:

               ● Allah’tan başkasına veya onunla beraber birisine tapmak / kulluk etmek (Ör. Al-i İmran [3] 64).  

               ● Allah’ın emrini beğenmeyip kendi hevasını (çıkarını, egosunu, şehvetini, keyfi yargılarını, kanaatlerini, içgüdülerini) / tutkusunu / (nefsani) arzusunu ilah / tanrı edinmek (Ö. Casiye [45] 23). 

               ● Allah’a çocuk, eş, denk isnat etmek; kişileri veya bir şeyi tanrılaştırmak (Ö. Enam [6] 100). 

               ● Bir şeyi Allah’ı sever gibi veya daha fazla sevmek, saymak (Ö. Bakara [2] 165).

               ● Allah’tan başkasını şefaatçi edinmek (Ö. Enam [6] 94).

               ● Kendilerinin Allah’a direkt kulluk yapmaya yüzlerinin olmadığını; şah damarımızdan daha yakın olan Allah’ın “uzak / ulaşılmaz” veya “yetersiz” olduğunu iddia ederek; hatırı sayılır, Allah’ın taleplerini “kıramayacağı” kişileri aracı, yaklaştırıcı, vesile edinerek, Yüce Yaratıcı yerine “yüzü suyu hürmetine / hatırına” olarak onlardan istemek (Ör. Ahkaf [46] 5). 

               ● Büyüklük taslamak, şımarmak (Ör. Mü’min [40] 60).

               ● Allah’tan başkasını, güç sahiplerini, şeytan / kamu otoriteleri / diktatörler / liderler / ideolojiler / tağut, melekleri, nebi/rasulleri, özellikle âlimleri, din adamlarını, hocaları, şeyhleri, cemaat liderlerini, mezhep imamlarını Rab (ilah), dinde hüküm / helal - haram koyucu ve otorite edinmek.

                                     (Ör. Al-i İmran [3] 64, 80).

YAZARLAR