
Hayatımıza giren her şey gibi haberleşme araçlarının sağladığı olanakların, başkaları tarafından iyi veya kötü amaçlar için kullanılması mümkün. Başkalarının kötü amaçlarından korunmak da bizim elimizde.Yeter ki olası tehlikelere karşı uyanık olalım. Bizim için faydalı olan bir şey başkası için zararlı olabilir mi? Elbette. Çocuğun eline, her gün mutfakta kulanılan bıçağı verirseniz kendini yaralar. Avda kullanılan silah, aceminin eline geçerse ölümcül kazalara yol açabilir. Kullanılan her araç, bilgisiz ve kötü niyetlinin elinde tehlikeli bir hal alır. Yazılarımda, iletişimin geldiği noktada faydalarının yanında zararlarının da olabileceğine dikkatinizi çekiyorum. Dikkatli olmamız ve uyanık olmamız gerektiğini belirtiyorum. Dikkat edilmesi gereken noktaları da gerektiğinde maddeler halinde sıralıyorum. Bilimin gelişmesine paralel olarak haberleşmede yakalanan baş döndürücü hız, zaman içerisinde daha da artıyor ve artacak. Bunda kuşku yok. Önemli olan bu gelişmelerden ne kadar yararlanabiliyoruz? İnternet denilen bilgi okyanusunda kaybolmamak ve boğulmamak için gerekli önlemleri aldık mı? Yoksa, ne gibi önlemler alabileceğimizin farkında bile değil miyiz? Farkında ve uyanık olmak zorundayız. Uyanık olmazsak gün gelir bu konudaki ihmalkarlığımızın faturası yüksek olur. Sosyal Medya Dünyası başlıklı yazımda, “ İnternetin bizlere açtığı yenidünyayı büyük bir ormana benzetirsek, bu ormandaki aç kurtlar, kırmızı başlıklı kız avında.” Demem ondandır.
Bu söz ile ne demek istediğimi merak edenlere, yasaklanmış bir şeyi yapmanın cezasını konu alan ve Fransız masalcı Charles Perrault tarafından yazılan, daha sonra değişik versiyonları da oluşturulan Kırmızı Başlıklı Kızhikayesini bilmeyenimiz yoktur.
İnsanoğlunun bağımlılıkları arasına cep telefonu bağımlılığı da eklendi. Artık cep telefonları bağımlı yapıyor. Sigara gibi. Alkol gibi. Uyuşturucu gibi. Öyle ki tedavi gerektirecek derecede. Tedavi için konusuyla ilgili bir doktordan randevu alınması gerekiyor. Artık bir sağlık kuruluşundan elinizde bağımlısı olduğunuz telefonunuzla 182 numarayı aramanız lazım. Teşhis belli. Cep telefonu bağımlılığı. Tedavisi ise size ve uzmanına kalmış.
Kullanımı denetim altına alınamayan, aşırı internet ve cep telefonu kullanımının yarattığı bağımlılıkla ilgili geçen yılın ekim ayında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Özmen’in konuyla ilgili açıklamaları basına yansıdı.
Başkan özetle diyor ki; “Cep telefonu hoş bir araç ve bize bambaşka dünyalar açıyor. Ancak, cep telefonunun hayatın günlük yaşamını olumsuz etkiliyecek şekilde kullanılması durumunda cep telefonu bağımlılığı ortaya çıkmaktadır. Cep telefonu bağımlılığı bir 21. Yüzyıl hastalığıdır. Söz konusu bağımlılık aileiçi ilişkilere ciddi zarar vermektedir. Öğrencilerin okul başarısını ve çocukların psikososyal gelişimini olumsuz etkilemektedir. Çocukların sosyal ortamlardan uzaklaşmasına, iletişim kurma becerilerinin gelişmemesine yol açmaktadır. Bu bağımlılık terapi ile tedavi edilebilmektedir. Sosyal hayatı,günlük yaşamı olumsuz etkiliyecek şekilde bağımlılık varsa kesinliklikle tedavi edilmesi gereken bir bağımlılıktır.”
Artık elimizde taşıdığımız cep telefonları, sadece iki kişi arasında haberleşmeyi sağlayan araçlar olmaktan çıkarak her türlü yayın barındıran ve kendi aralarında data bağlantısı içinde bulundukları iletişim araçları ile çevrim içi hale geldiler.Söz konusu iletişimler bizim haberimiz olmadan da gerçekleşiyor.
Yazılarımda, konumuzla ilgili olarak çalışmaları ve eserleriyle referans alınabilecek olan bilim adamlarına ve kuruluşlara da yer açıyorum. Sözlerinden ve çalışmalarından örnekler veriyorum. Okuyucularımdan ilgisi ve konuya merakı olanlar kaynağına rahat ulaşabilsin diye.
Artık günümüzde bilgisayar korsanlığı denilen bir iş var. Bu işi yapanlara Hacker deniliyor. Bu kişilerin işi, şahsî bilgisayarlara veya çeşitli kurum ve kuruluşlara ait bilgisayarlara ve ağlara izinsiz olarak giriş yapmak. Başkasına ait bir konuta veya iş yerine izinsiz girebilir misiniz? Girerseniz sonucu ne olur? Bu kişiler iş yerine girmekle kalmıyor, şahsınızla ve işinizle ilgili tüm özel bilgileri çalıyor. Hatta bununla da kalmıyor. Size sabotaj düzenliyor.
“O kadar da değil, bizde öyle şeyler olmaz” demeyin.
Siz yine de bir düşünün ve dikkatli olun!..
Artık iş o kadar büyüdü ki siber saldırı boyutunda…
İşte size bir örnek.
Dünya Enerji Konseyi 2016 yılında bir rapor yayınladı.Raporun adı:“Dirençliliğe Giden Yol: Siber Risk Yönetimi”
Adı geçen rapora göre basına yansıdığı kadarıyla; 2015 yılında enerji şirketlerine yönelik siber saldırı sayılarında büyük artış yaşandı. Siber atakların, altyapı hizmetlerini durdurarak ekonomik ve mali aksaklıkları tetikleyebileceği ve büyük çevresel zararlara yol açabileceği kaydedildi.
Enerji şirketlerinin, siber saldırıların sel ya da yangın kadar riskli olduğu gerçeğine alışmaları gerektiği belirtilen raporda, siber tehditlere karşı hükümetler ve şirketlerin değişen risk profillerine göre önlemler alması gerektiği vurgulandı.
Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei da rapora ilişkin bir değerlendirme yapıyor ve diyor ki; “Siber tehditler Avrupa ve Kuzey Amerika’da enerji liderlerini geceleri bile ayakta tutan en önemli sorunlar arasında yer almaktadır. Geçtiğimiz üç yıl boyunca siber tehditlerle ilişkin farkındalığın hızlı bir şekilde arttığını gördük. Bunun sonucunda 30’dan fazla ülke siber tehditlerin ekonomileri için kalıcı bir risk olduğunu göz önüne alarak buna uygun siber plan ve stratejiler ortaya koydu. Önümüzdeki yıllarda biz siber risklerin değişerek daha da artacağını bekliyoruz.”
Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri bunları söylüyorsavarın gerisini siz düşünün. Söz konusu saldırılar sadece enerji ile de sınırlıdeğil. Bu sadece bir örnek.
Habersiz kalmayın, sağlıcakla kalın.
*Kevin David Mitnick: 6 Ağustos 1963 doğumlu ABD li yazar ve Bilgi Teknolojisi Danışmanı. Aldatma Sanatı ve Sızma Sanatı kitaplarının yazarıdır. İlk bilgisayar korsanlarından olup en meşhurudur. 15 Şubat 1995’teFBI tarafından yakalanmıştır. Fujitsu, Motorola, Nokia ve Sun Microsystems gibi şirketlerin bilgisayar ağlarına izinsiz girmekten suçlu bulunarak 5 yıl hapis cezası almıştır. Cezası 21 Ocak 2000’de, bilgisayarlara yaklaşma yasağı 21 Ocak 2003’te bitmiştir. Günümüzde, beyaz şapkalı bir bilgisayar korsanı olarak güvenlik danışmanlığı yapmakta ve dünya çapında kongrelere katılmaktadır.
NOT: Yazılarımı aynı zamanda aşağıya bağlantı adresini bırakacağım kişisel blogumda da görüntüleyebilirsiniz:
https://kuzyakabilisimtarihkultur.com/
