
“Popüler kültürden propaganda tekniklerine kadar her yerde,
insanlara aciz olduklarını hissettiren sürekli bir baskı vardır;
Ki böylece
Alınan her kararı onaylamak ve tüketmekten başka çare olmadığına inansınlar… “
Noam Chomsky *
19. yüzyılda basılı kültür, 20. yüzyılda elektronik kültür hâkimdi. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda ise hâkim olan dijital kültürdür.
Peki, dijital kültür neyi ifade etmektedir?
Manovich* bunu ”… bütün kültürlerin, bilgisayar ortamlı üretim, dağıtım ve iletişim biçimlerine dönüşmesidir. ” şeklinde ifade eder. Diğer bazı bilim adamları da ifadelerinde ‘internet kültürü’, ‘sanal kültür’ ve ‘siber toplum’ kavramlarını tercih eder.
Yaşadığımız zaman dilimi, teknoloji sayesinde her zamankinden daha fazla bizi birbirimize yaklaştırdı. Artık başkalarından farklı olduğumuzu göstermek istiyorsak sahip olduğumuz imkânlar daha fazla. Çünkü; Ülke olarak sanayi devrimini kaçırsak da elektronik devrimde günceli yakaladık. İnternetin hayatımıza girmesi dünya ile entegre olmamızı sağladı.Önceleri, diğer insanlarla iletişim fazlasıyla zaman, para ve karmaşık altyapılar gerektirdiği için zorlu bir uğraşken, şimdi teknoloji sayesinde daha da kolaylaştı. Bu durum bireylerin, tüketici ve edilgen bir izleyici olmaktan çıkmasını ve içerik üreticisi olmalarını sağladı.
Böylece güç paylaşıldı.
Geleneksel medya ortamlarının göz ardı ettiği gruplar da seslerini duyurmaya başladılar. Toplumsal anlamda dönüşümler de tetiklenmeye başladı. Geleneksel medyanın görmezden geldiği topluluklar örgütlenebilmek için pahalı geleneksel iletişim yöntemlerini bırakarak sosyal ağlarındaki kendi bloklarının video sayfalarında bir araya gelmeye başladılar. Çevrimdışı temsil edilemeyenler, sanal bir kamusal alan oluşturarak kendi gündemlerini ortaya koymak için çevrim içi ağlarda etkili olmaya başladılar. Eski yöntemleri bıraktıkları için de ekonomik bir yükten kurtuldular.
Ayrıca, geleneksel iletişim araçlarından olan televizyon, gazete ve radyo gibi iletişim araçları sahiplik ile içeriğin belirlenmesinde merkeziyetçi bir yapıya sahipti. TV istasyonları bir ya da birkaç kişinin sahipliğindeyken, uluslararası alanda tekellerin kontrolündeydi. Yeni iletişim teknolojileri bu hegemonyaları yıkarken, çeşitlenme ve parçalanma sonucu tekellerin kontrolünü zayıflattı. İletişimde sağlanan hız, zengin ve güçlüler için bir ayrıcalık olmaktan çıktı. Maliyet düşüklüğü sayesinde bu imkânlardan çok geniş kesimler yararlanmaya başladılar. İnternet sayesinde editörlerin, patronların himayesindeki basından kurtulup bireyden bireye, bireyden topluma (bloglar), toplumdan bireye ve en önemlisi de toplumdan topluma iletişim kanalları açıldı.
Dünya genelinde insanlar arasında anlık bağlar kurabilen, uzaklıkları ortadan kaldıran, tepkime sürelerini sıfırlayan, olayların yankılarını fazlalaştıran mobil iletişim araçlarının gelişimi, olayların yapısını tamamen değiştirdi. Bu gelişmeler, daha önce tanık olduğumuz her şeyden farklı bir düşünce yapısının ortaya çıkmasına sebep olarak bilgi, fotoğraf ve olayların paylaşımı, bir takım eylemlerin koordine edilmesi ve destekler sayesinde toplumsal hareketlerin yaşanmasına vesile oldu.
Mobil iletişim araçlarının çevrim içi olduğu sosyal ağlar, küresel ve yerel eksende ‘başka bir dünya mümkün’ çağrısına ayna tutan, topluluklar arası etkileşime fırsat vererek, farkındalık yaratan mesajları, hızlı ve etkili bir şekilde taşımaya başladılar. Tabandan gelen örgütlenmeler coğrafi engelleri aşıp, sanal bir kamusal alan yaratarak kendi gündemlerini ortaya koyma çabası içine girdiler.
Sosyal hareketler ve aktivist protestolar artık kamuoyu ve medya için sürpriz olmaktan çıkarak olağan hale geldi. Yeni medya bu tür aktivist protestoların dijital olarak organize edilmesinde önemli bir rol oynayarak, yeni temsiller oluşturmada ve muhalif politik sesleri duyurmada kapasiteyi artırdı.
Aktivistler, yeni medyadan yararlanmak için stratejiler oluşturdular.
Önde gelen siyaset bilimcilerinden Morozov*, aktivistlerin yeni medyadan yararlanma stratejilerini ‘Aktivizm ve Yeni Medya’ adlı çalışmasında aşağıda göreceğimiz ana başlıklar altında toplamıştır.
1) Ulaşılabilirlik ve doğru bilgi
2) Belirli bir soruna karşı kamuoyu ilgisini çekmek
3) Seçmenlere yardımcı olmak için verileri analiz etmek ve birarada bulma kolaylığı sağlamak
4) Politikacılar ve seçmenlerle doğrudan temas kurmak
5) Yeni üyelere ulaşmak
6) Eylemleri mobilize etmek ve lojistik destek sağlamaya yardımcı olmak
7) Kolektif eylemler için yaratıcı yöntemler bulmak ve yenilikler üretmek
8) Diğer sivil toplum örgütleri ve aktivistler arasında bilgi değişimi ve bunların basılmasını sağlamak
Özetleyecek olursak; Online (çevrim içi) iletişim ortamları bireylere yeni bir güç vermektedir. İfade özgürlüğünün sınırları genişlemekte ve değişime imkân sağlamaktadır.
Ancak;
Sadece klavye üzerinde aktivizm hareketleri nasıl bir yarar sağlar?
Bir dijital tembelliği de beraberinde getirmekte mi?
Online ağlar; örgütlenme, zaman ve demokratik ortam sağlarken etkili sonuçlar için yeterli mi?
Aktivist hareketler için dijital örgütlenme sadece bir normalin tezahürü mü?
Sosyal ağlarda yayılan haberler ve kampanyalar aktivist hareketler için yeterli mi?
Yoksa, söz konusu hareketler için geleneksel medya da gerekli mi?
İsterseniz, bu ve benzer soruların cevaplarına da daha sonraki yazılarda değinelim.
Habersiz kalmayın, sağlıcakla kalın.
————
*Avram Noam Chomsky: 7 Aralık 1928 Philadelphia doğumlu. Amerikanaktivist, dil bilimci, filozof, mantıkçı, siyasî eleştirmen, tarihçi ve yazar.
*Lev Manovich: 1960 Rusya doğumlu. California Üniversitesi’nde Görsel Sanatlar Profesörüdür. Amerika ‘da dijital sanatlarların yanısıra, dijital kültür tarihi ve teorisi dersleri de vermiştir.
*Evgeny Morozov:1984 Rusya doğumlu. Stanford Üniversitesi’nde dersler veren siyaset bilimci.
NOT: Yazılarımı aynı zamanda aşağıya bağlantı adresini bırakacağım kişisel blogumda da görüntüleyebilirsiniz:
