Yaratıcımız bizi her zaman ve her mekânda gözetmektedir. O her an bizimle beraberdir ve bize şah damarımızdan daha yakındır. İşte bu bilinçle güne başlayan bir insan her daim teyakkuz halinde olur. Allah’tan aldığı emirlere uyarak ve ondan aldığı yasaklardan kaçınarak tüm mevcudiyetini İsmail (a.s) misali ona teslim eder.
Bizler dünyada nasıl ki bir takım ibadetleri yapmakla sorumluysak aynı şekilde bir takım haramları da işlememekle sorumluyuz. İşte bu süreç dünya imtihanımızın bir parçasıdır. Bu yazımızda bizlerin yapmakla yükümlü olduğu günlük farz ve vacipler ile yaparsak güzel olacak ama farz ve vacip dışında kalan sünnet / nafile / mendup / müstehap gibi bizi Allah’a yaklaştıracak onun rızasını kazandıracak amelleri mevzu bahis edeceğiz. Bir sonraki yazımızda da inşallah yapmamakla yükümlü olduğumuz şeylere temas ederiz.
Efendimiz’in bir hadis-i şerifi mevzumuza ışık tutmaktadır. “Allah şöyle buyurdu: Her kim beni tanıyan ve ihlâs ile bana ibadet eden bir kuluma düşmanlık ederse, ben de ona savaş ilan ederim. Kulum bana, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevgili olan bir şeyle yaklaşamaz. Kulum bana nafile ibâdetlerle de yaklaşmaya devam eder. Nihayet ben onu severim. Ben kulumu sevince de artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı mesabesinde olurum. Diliyle de her ne isterse muhakkak onları da kendisine ihsan ederim. Bana sığınmak isteyince de muhakkak kulumu sığındırır, korurum…”
Bir gün içerisinde yapılabilecek amelleri saymadan önce Allah Resûlü (a.s) nün “Allah katında amellerin en sevimlisi az da olsa devamlı, sürekli olanıdır” sözünü aklımıza kazımalıyız. Aşağıda sayacağım amelleri herkes iş yoğunluğuna, ailesinin geçimine, ev işlerine ve sağlığına dikkat ederek kendisine en uygun olanı tercih etmeli ve devam edebileceği amelleri kendisi için belirlemelidir. Bu arada farz ve vacip ibadetleri istisnai durumlar olmadıkça her bir Müslüman şahsın yerine getirmesi kaçınılmazdır. O halde buyurun 24 saat içerisinde bizi Allah’a yaklaştıracak ve şeytandan uzaklaştıracak amelleri görelim. Bunları sayarken hadis kaynaklarından delilleriyle aktarmaya çalışacağım ki konunun önemi anlaşılsın.
Günlük İbadet Reçetem
1- Beş vakit farz namazı vaktinde eda etmek. Mümkün mertebe bunu cemaatle camide eda etmeye gayret etmek. (vacip olan salât-ı vitiri kılmak)
Rasûlullah efendimiz bir gün ashabına “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?” diye sordu. Sahâbîler: O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl-i Ekrem: “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder” buyurdular.
2- Farz namazlara bağlı olan “revâtip” sünnetlere devam etmek.
Bunlar sabahın farzından önce iki rek'at, öğleden önce dört rek'at, sonra da iki rek'at, ikindiden önce dört rek'at, akşamdan sonra iki rek'at ve yatsının farzından önce dört rek'at, sonra da iki rek'at olmak üzere günde yirmi rek'attır.
3- Her gün Kur’an’ı Kerîm ile meşgul olmak
Günlük bir cüz, on sayfa ya da beş sayfa her ne kadar okuyabiliyorsak okumaya devam etmeliyiz. En azından Yasin, mülk, vakıa gibi sureleri okumayı adet edinmeliyiz. Bunun yanında tefsir kitaplarından okuduğumuz ayetlerin manalarını anlamaya çalışmalıyız. Efendimiz bu konuda “Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16) buyurmuştur.
4- İşrak, duhâ / kuşluk, evvabin ve teheccüd namazları kılmak
İşrak veya duhâ namazı; güneşin doğuşundan yaklaşık 40 - 50 dakika sonra ilk kuşluk vaktinde kılınır. Bir hadis-i kutsîde bu namazın faziletine işaretle şöyle buyurulur: “Ey Âdemoğlu, gününün ilk vakitlerinde benim için dört rekât nafile kılmaktan acizlik gösterme ki, günün sonunda seni korumayı tekeffül edeyim.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 12)
Hadis kaynaklarında çokça teşvik edilen duhâ (kuşluk) namazı; dört, sekiz ve on iki rekât olarak kılınabilir (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 78-83).
5- Günlük Allah’ı zikretmek, tespih etmek
-Kur’an’da “Öyle adamlar vardır ki ticâret onları Allah’ın zikrinden alıkoymaz.” buyrulmuştur. (Nûr sûresi, 37)
- ''Bir kimse günde 100 defa Subhanallahi ve bi hamdihi derse onun günahları denizköpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır.'' (Buhârî, Deavât, 65)
- “Rabbini zikredenle etmeyenin hâli diri ile ölünün hâli gibidir.” (Buhârî, Deavât, 66)
- Resûl-ü Ekrem Efendimiz (a.s); “Her namazın ardından otuz üçer defa Sübhânallah, Elhamdülillâh ve Allahu ekber derseniz. Sonra da 'Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh; lehü’l-Mülkü ve lehü’l-Hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.' derseniz; deniz köpüğü kadar bile olsa, günahlarınız bağışlanır!” buyurmuştur.
Lâ ilâhe illallah, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah, lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr vs. bildiğimiz zikir ve tespihlere devam etmeliyiz. Çünkü kalpler ancak Allah’ı anmakla mutmain olur.
6- Günlük en az yüz defa tevbe-istiğfar etmek
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Allah’a tövbe edip ondan af dileyiniz. Zira ben ona günde yüz defa tövbe ederim.” (Müslim, Zikir 42)
Yazımızın daha fazla uzamaması için diğer bazı ibadetleri toplu olarak görelim;
Sadaka vermek, selamı yaymak, tebessüm etmek, güzel söz söylemek, küsleri barıştırmak, sıla-i rahim (akraba ziyareti yapmak), kabir ziyaretinde bulunmak, hasta ziyareti yapmak, cenaze namazı kılmak ve taziyede bulunmak…
Dua
Ey Rabbimiz! Bize tüm ibadetlerimizde ihlâslı olabilmeyi nasip eyle! İbadetlerimizi eksik ve noksanlarıyla kabul eyle! Bize cennet amellerini kolaylaştır, bizi cehennem amellerinden uzak eyle! ÂMÎN.