
Her çocuğun işitebilmesi ve konuşmayı öğrenebilmesi, onun en temel hakkıdır. İşitme kayıpları, çocuğun ana diline özgü sesleri oluşturarak konuşmasını geciktiren ve bozan en önemli faktördür. İşitme kaybıyla doğan ya da doğduktan sonra herhangi bir nedenle işitme kaybı yaşayan çocuklar, vaktinde teşhis edilir ve rehabilitasyon programlarına alınırlarsa, gelişimlerinde yetersizlik yaşamazlar. Burada bahsedilen gelişim yetersizlikleri; psikolojik ve sosyal gelişimin yanı sıra, çocukların eğitim hayatlarını da olumsuz olarak etkileyebilecek yetersizliklerdir.
Yenidoğan İşitme Taraması Programı
İşitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı olan çocukların erken dönemde tespit edilmesi, uygun tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarının yapılması amacıyla Bakanlığımız tarafından Yenidoğan İşitme Taraması Programı yürütülmektedir. Bu program sayesinde, işitme kaybı yaşayan çocukların sosyal, bilişsel ve dil gelişimleri olumsuz olarak etkilenmeden, en uyumlu şekilde topluma karışmalarının sağlanması, sağlık personeli ile toplumun bu konuda duyarlılığının ve bilinç düzeyinin artması amaçlanmaktadır. Hedefimiz doğumu takiben 6 ay içinde işitme kayıplı çocukların tespit edilmesi ve tedavilerinin başlatılmasının sağlanmasıdır.
Yenidoğan İşitme Taraması Ne Zaman Yapılmalı?
Yapılan araştırmalar işitme kaybının saptanması bakımından en kritik dönemin "yeni doğan dönemi" olduğu yönündedir. O yüzden doğumdan sonra, hastaneden taburcu olmadan önce bebeğe mutlaka işitme testi yaptırılmalıdır.
Ülkemizde doğumun olduğu sağlık kuruluşlarındaki (kamu, özel, üniversite) Yenidoğan İşitme Tarama Ünitelerinde, eğitimli sağlık personeli tarafından, basit, ucuz ve uygulaması çok kolay testler ile yenidoğan bebeklere işitme taraması yapılmaktadır. Testler, basit, ucuz, uygulaması kolay ve bebeğe herhangi bir acı ya da zarar vermeyen özelliklere sahiptirler.
Okul Çağında İşitme Taraması
İşitme sadece bebeklik döneminde değil çocukluk döneminin her evresinde büyük bir öneme sahiptir. İşitme kayıpları enfeksiyonlar, travmalar işitme kaybı yapan genetik hastalıklara bağlı olarak doğum sonrası dönemde de ortaya çıkabilmektedir. İşitme, eğitim ve iletişim için en önemli bileşendir. Okul döneminde daha da önemli hale gelmektedir. İşitme kaybı dikkat, öğrenme ve sosyal işlevlerdeki sıkıntıları artırmaktadır. Çocuklardaki işitme kaybı yaygınlığı eğer gerekli tıbbi ve eğitim desteği sağlanamazsa okul başarısını olumsuz yönde etkileyerek önemli ekonomik kayıplara sebep olmaktadır.
Ülkemizde de işitme taraması, ilkokul 1. yılında, belirlenen protokoller çerçevesinde işitme taraması konusunda İlçe Sağlık Müdürlüklerinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde ya da Sağlıklı Hayat Merkezlerinde görevli sağlık personelleri tarafından uygulanmaktadır.
Tarama sonucunda işitme kaybı şüphesi olan çocuklar, ildeki kulak burun boğaz uzmanlarına sevk edilmektedir. Daha ileri tetkik ve tedavi gerektiren olgular ise kulak burun boğaz uzmanları tarafından, Yenidoğan İşitme Tarama Programında da üst basamak olan referans merkezlere yönlendirilmektedir.
Ülkemizin her yerinde taramalar, Bilim Komisyonu tarafından belirlenen ve Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylanan tarama protokollerine göre tarama odyometri cihazları kullanılarak yapılmaktadır. Tarama odyometri cihazı ile tarama; basit, ucuz, uygulaması kolay ve çocuğa herhangi bir acı ya da zarar vermeyen özelliklere sahiptir.
Amacımız; geleceğimiz olan çocuklarımızın, tarama testleri ile erken dönemde saptanan ve tedavi edilebilen hastalıklar konusunda erken müdahalelerinin yapılarak yaşıtları, sağlıklı çocuklarla eşit koşullarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak ve sağlıklı bir nesil oluşturabilmektir.
