Demirci HALIKENT-
Tarihi su değirmeni kış mevsiminde derelerde suların yükselmesi ile aralıksız faaliyet göstermeyi sürdürüyor.
Değirmenci Mustafa YETİŞ, dedesi Halil YETİŞ’ten yadigâr kalan 210 yıllık değirmeni ve babası Mehmet YETİŞ’ten miras kalan 2 değirmen taşı ile 50 yıldır çalıştırıyor.
Sevinçler mahallesine 3 kilometre mesafede bulunan ve 210 yıldır ayakta duran tarihi su değirmeni kış mevsiminde buğdayları öğüterek un haline getiriyor.
Değirmenci Mustafa YETİŞ sabahın erken saatinde değirmenine geldikten sonra traktörlerle gelen buğdayları teslim aldıktan sonra gün boyu çalışıyor.
Değirmenci YETİŞ derenin soğuk olması dolayısıyla yaktığı odun ateşinde değirmene gelenlere de çay demleyerek üşümemeleri için çay ikramında bulunuyor.
Yaz mevsiminde derelerde su olmaması dolayısıyla çalışmayan değirmen Ekim ayında derelerde suların yükselmesi ile Mart ayına kadar çalışıyor.
Değirmenciliği zor bir meslek olduğunu söyleyen Mustafa YETİŞ; “Tahıl öğütecek olanlar beni ararlar gelirim değirmene sabahın erken saatlerinde. Bazen yürüyerek, bazen de iş yoğun olursa traktörle gelirim. Birçok yerden buğday öğütmeye gelirler. 1 çuval buğdaydan 60 kilogram un çıkar. Parası olan para verir veremeyen hak verir. Hak dediğimiz öğütülen undan 1 tas verirler. Değirmenciliği 50 yıldır yapıyorum. Bu mesleği heves eden yok. Fabrika unlarına göre bu da-ha güzel ve kaliteli olur. Kepeği ile birlikte un öğütüldüğü için tüm vitamini içinde yer alıyor. Sağlık bir şekilde un almak isteyenler geliyorlar. Her çeşit buğday değirmende öğütüyorum. İyi bir un olması için buğdayın tam olarak ku-rutulması lazım. Ambar oluktan gelen su savağın içinden geçerek değirmeni döndürür. Eskiden daha çok çalışırdık. Şimdiki nesil maalesef rağbet göstermiyor. Rahmetlik ba-bamdan kalan taşlarla dön-dürüyorum değirmeni. 50 yıl dır aynı taşlarla çalıştırıyorum değirmeni ” dedi.
Ören mahallesinden İbrahim KESGİN; “ Yıllardan beri tarlalarımızdan kalkan buğdaylarımızı getirerek su değirmenin de öğütürüz. Doğal un yemeye alışığız. Buradan öğütülen undan talep edenler oluyor. Buradaki undan ekmeğimizi yaparız, evdeki hamur işleri buradan yapılan undan yapılır. Tarladan buğdayımızı kaldırdıktan sonra eleriz. Eledikten sonra derede yıkar kurutur sonra da un yaptırmak için değirmene getiririz” dedi.
* Cengizhan ERDEM
Manisa
30.07.2025